22 Temmuz 2012

Extremely Loud & Incredıbly Close

Billy Elliot, The Hours ve The Reader'ın başarılı yönetmeni Stephen Daldry, her biri Oscar yarışı içinde yer bulan filmlerine bir yenisini daha ekledi. Daldry'nin son filmi bir roman uyarlaması olan Extremely Loud & Incredıbly Close (Çok Gürültülü ve Çok Yakın) bu yıl En iyi film ve En iyi yardımcı erkek oyuncu (Max Von Sydow) dallarında Oscar adayı olmuş ama eli boş dönmüş filmlerden.

9 yaşındaki Oskar özel bir çocuktur. Trajik 11 Eylül saldırısında babasını kaybedince hayatı alt üst olur. Evde babasına ait esrarengiz bir anahtar bulunca uzun soluklu bir yolculuğa çıkar. Oskar, şehri dolaşırken birbirinden farklı insanlarla tanışacak ve hayatına anlam kazandırmaya çalışacaktır.

Extremely Loud & Incredıbly Close, Amerika'nın 11 Eylül travmasının sinemasındaki yansımalarından biri. Film, 11 Eylül olayının ertesinde parçalanan bir ailenin toparlanma sürecini ve 9 yaşındaki bir çocuğun kaybettiği babasına olan özlemini, onu 'yaşatma' çabasını geri dönüşlerle ve duygusal bir tonda -aşırıya kaçmadan- anlatıyor. Daldry, film boyunca önümüze bazı soru işaretleri koyuyor ama bu soruları cevaplandırmak için hiç acele etmiyor. Son bölümde parçalar birleştirilip bir anlam kazandırılıyor. Ağır ilerleyen film -Daldry'nin diğer filmlerinde olduğu gibi- merak unsuru sayesinde seyircisinin ilgisini ayakta tutmayı başarıyor. Dramatik yapısı ustalıkla kurulan öyküde düğüm çözülürken kimi çarpıcı anlarda boğazınızda bir yumru oluştuğunu hissediyorsunuz. Daldry, ustalıklı anlatımını tekrarlıyor tekrarlamasına fakat bir şeyler eksik bu filmde. Olumlu tepkilerin yanında genel tatminsizliğin sebebi sanırım bu. Ne eksik derseniz etkileyici ve umut dolu finaline karşın Extremely Loud & Incredıbly Close'un hikayesini ve duygusunu seyircisine tam olarak geçiremediğini söyleyebilirim. Uyarlama olarak baktığımızda romanın büyüsünü perdeye taşırken birtakım sorunlarla karşılaşıldığını düşünüyorum. Tom Hanks, Sandra Bullock özellikle de Max Von Sydow ve çocuk oyuncu Tomas Horn çok çok iyiler. Sonuç olarak bir çocuk masumiyetiyle 11 Eylül ve sonrasına bakış attığımız bu filmin en önemli yanı, 11 Eylül'ün Amerikan Edebiyatını ve daha çok da Amerikan Sinemasını beslemeye ve halkının da bu olayla yüzleşmeye devam edeceğini gösteriyor oluşu sanırım.

Son söz: Extremely Loud & Incredıbly Close, eksiklerine rağmen çok başarılı bir drama. Stephen Daldry, beklentileri boşa çıkarmadığı gibi filmografisine klas bir film daha ekliyor. 7\10