25 Eylül 2012

Cabin in the Woods


Gerçek anlamda 'iyi' korku filmi bulmakta zorlandığımız şu son yıllarda Joss Whedon ve Drew Goddard'ın elinden çıkan Cabin in the Woods (Dehşet Kapanı) ilgiye değer bir tür kırması. İlk bakışta fazlasıyla sıradan-klişe görünen konusuna aldanmayıp türü seven her sinemaseverin izlemesi gerektiğini düşündüğüm korku kalıplarını ters-yüz eden kalburüstü bir korku filmi bu.

70'li yılların sonu ve 80'li yıllarda varlığını iyiden iyiye hissettirmeye başlayan melez türler, bugün sinemanın (özellikle Hollywood'un) sıklıkla başvurduğu bir yöntem. Sinemada melez dediğimiz şey iki veya daha fazla film türünün (bilim kurgu-korku, western-bilim kurgu gibi) bir araya getirilmesinden oluşur. Bu noktada Cabin in the Woods farklı türleri bir araya getirmesiyle (korkunun yanına bilim kurguyu da alıyor) melez bir film oluyor olmasına ancak bununla birlikte korku sinemasının alt türlerini (Zombi, Teen-Slasher, Hayvanlardan gelen korku (Jaws, The Birds vb.) ve Kurt Adam) cömertçe kullanmasıyla- hikayesine yedirmesiyle korku türü içinde bir melez diyebiliriz.

Yazarlarımız Joss Whedon ve aynı zamanda filmin yönetmeni de olan Drew Goddard, yeni ve özgün bir şey yaratmak için yola çıkmışlar. Bunu yaparken de biri korku diğeri bilim kurgu olmak üzere iki filmin hikaye iskeletini kendi filmlerinin omurgası yapmışlar. Bu iki filmden korku olanı 80'li yılların kült filmi The Evil Dead. Ucu 70'li yıllara kadar uzanan teen-slasher türünün en bariz örneklerinden olan The Evil Dead'de olduğu gibi Cabin in the Woods'ta da 5 arkadaş bir kır evine gider şeklinde başlayan hikayede gençler birer birer öldürülecek ancak katil ne bir sapık ne de bir psikopat olacaktır. Kötülük beklenmeyen bir yerden vuracaktır onları. Ayrıca The Evil Dead'den bir çok referansa rastlayabiliriz filmi izlerken. Ana hikaye iskeletini oluştururken seçilen bilim kurgu filmi ise1997 tarihli Cube (Küp)'de bir küp içerisine hapsedilen denek insanların oradan kurtulma çabalarını izliyorduk. Cabin in the Woods'ta başvurulan-örnek alınan yöntem de aşağı yukarı bu. Çıkışı olmayan bir kabin ve gençleri bekleyen bin bir türlü bela. Aslında filmimizin örnek aldığı veya saygı duruşunda bulunduğu o kadar çok film var ki izlerken bu filmlerin izini sürmek de ayrı bir keyif.

Film, yapısı itibariyle de genel korku izleğinden sapıyor bir nebze. Şöyle ki; bilim kurgu, aksiyon ve savaş filmlerinde kullanılan 'olayın masa başından yönetilmesi' ve 'aksiyon safhası' şablonunu kullanarak iki koldan ilerleyen bir olay örgüsü inşa edip farkını ortaya koyuyor. Gençlerin birer birer öldürülüşünü izlerken hikayenin beklenmedik ve öngörülemeyen bir finale doğru yürüdüğünü de içten içe hissedebiliyoruz. Her yeni sürpriz korku klişelerini gözden geçirmemize sebebiyet veriyor. Cabin in the Woods'un en önemli eksiği ise kendisini ciddiye almaması-almak istememesi ve 'ciddi' bir korku filmi olmaktan çok bir popcorn korku sineması örneği olmayı tercih etmesi. (Zaten The Avengers'tan tanıdığımız Joss Whedon'dan ciddi bir film beklemek hata olur).

Son söz: Cabin in the Woods, korku sineması adına küçük bir devrim olabilecekken yeni ve fazlasıyla eğlenceli bir deneyim olarak tür içindeki yerini alıyor.  7.3\10