27 Kasım 2014

Zaman hepimize yetişir: Predestination


Undeed ve Daybreakers ile tanıdığımız Spierg kardeşlerin yeni filmi Predestination, zaman yolculuğu ve yarattığı parodokslarla ilgilenen yaratıcı bir bilimkurgu denemesi. Daybreakers’da vampir alt türünü bilimkurguya açarak başarılı bir meleze imza atan kardeşler, bu kez polisiyeye yakın duran, suç unsuruyla ilgilenen ve bunu da zaman yolculuğu aracılığıyla gerçekleştiren Predestination’la karşımızdalar. 2000’ler bilimkurgu sinemasının iki önemli örneği Minority Report ile Looper’ın ana fikirlerini alıp yepyeni bir hikaye kurgulayan kardeşlerin çıkış noktaları ise Robert A. Heinlein’in kısa hikayelerinden biri.

Yeni Looper diyebilir miyiz?

2012’de izlediğimiz Looper, zaman yolculuğu temasını minimize etmesiyle dikkat çekmişti. Karakterlerimiz 30 yıl ileri veya geri gidebiliyordu. Zaman makinesi de mafyanın elinde, suçlara alet edilmişti. Back to the Future ve Twelve Monkeys’den devşirilen kişinin kendisiyle karşılaşması durumu da Looper’da hikayenin merkezine oturtulmuş ve ortaya da kayda değer bir eser çıkmıştı. Predestination, zaman aralığını ileri-geri 53 yıl ile sınırlaması ve insanın kendi geçmiş veya geleceğiyle karşılaşma durumunu öne çıkarmasıyla Looper ile yakın bir akrabalık kuruyor. Zamanda yaptığı sıçramalar, karakterlerimizin kendisiyle karşılaşmasının yarattığı paradoks ve hikayenin döngüsel yapısı, yapbozun parçalarını birleştirmemizi zorlaştırıyor. Böylece de Looper’ın minimalde tuttuğu bilimkurgu motiflerini serbestçe kullanan, eğip-büken ve yeni çağrışımlar yapan yaratıcı bir bilimkurguya ulaşıyoruz. Predestination, belli bir zaman aralığında zamanda yolculuk fikriyle Looper’ı taklit etmesine karşın, insanın kendisiyle karşılaşma durumuyla ağızları açık bırakacak hamleler yaparak özgün bir hikayenin peşinde olduğunun altını çiziyor.

Zaman yolculuğu ile Minority Report’e açılan kapı

1981 yılında zaman yolculuğu keşfedilir. Gizli bir birim kurulur ve zamanda geriye yapılacak yolculuklarla suçlar henüz işlenmeden önlenmeye çalışılır. Predestination’ın hikayesi özetle bu. Suçların olmadan önlenmesi fikri Spielberg’in Minority Report’unda geleceği görme yetisi olan kahin kızlarla hayat buluyordu. Aynı fikirle yola çıkılmış olsa da iki filmin de dünyası bambaşka. Minority Report’un distopik geleceği ve görsel yapısı, burada yerini geçmiş zaman bilimkurgusuna, retro havasını her anında hissettiren bir filme bırakıyor. Predestination da Spielberg’ün filmi gibi kaçınılmaz olanın gerçekleşeceğine ve kadere vurgu yapıyor. Bu noktada da ana karakterlerimizin arayışı önem kazanıyor. Minority Report’ta cinayet işleyeceğini öğrenen birim şefi John Anderton’un kaderini değiştirme çabasının bir benzerine Predestination’da Fısıltı Bombacısını yakalamaya çalışan ajanımızda rastlıyoruz.

Spierg kardeşlerin yükselişi sürüyor

Spierg kardeşler, merak uyandırıcı açılış sekansının ardından aceleci davranmayıp, hikayenin serpilmesi ve puzzle’ı andıran yapıyı oluşturmak için filmi incelikle örmüşler. Zamanda yapılan sıçramalar başladıktan sonra, ilk bölümde anlatılan hikayeye daha dikkatli bakmamız gerektiğini anlıyoruz. Aslında bu durum filmin tamam için geçerli. Evet, zamanın sürekli değişmesi kafamızı karıştırıyor ancak, geçmişe müdahale edip geleceği değiştirme düşüncesinin bir döngü içine hapsedilmesi, karakterlerimizin özel durumlarını da hesaba katınca işin içinden çıkmak bir hayli zor oluyor. Zaten film bittikten sonra mutlaka geri dönmek isteyeceksiniz. Predestination’da tekrarlanan sahneler, olaya her seferinde yeni bir bakış açısıyla yaklaşmamızı sağlarken, Spierg kardeşlerin anlatısını güçlendiriyor ve filmin etkisini artırma işlevi de görüyor.

Predestination spoiler vermeden anlatması oldukça zor bir film. Elimden geldiğince önemli noktalarına değinmeye çalıştım.

Son söz: 2015’te vizyona girmesini beklediğimiz Predestination, üzerine uzun süre düşündürecek yaratıcı bir bilimkurgu. Türü sevenler kayıtsız kalamayacak. 8.5\10