Frank Darabont, korku edebiyatının büyük ustası Stephen King'ten yaptığı başarılı uyarlamalarla tanınan yetenekli bir yönetmen. Darabont, The Shawshank Redemption ve The Green Mile uyarlamalarıyla King romanlarının salt korkudan ibaret olmadığını ispatlamış ve yazarın eserlerini en iyi uyarlayan yönetmen olarak anılmaktadır halen. 2007'de tekrar bir King romanı (Sis) uyarlamak için kolları sıvadı Darabont ve The Mist adlı film çıktı ortaya.
Küçük bir kasabada, kuvvetli bir fırtına sonrasında, ansızın bastıran sis tabakası kasaba halkını bir süpermarkette yakalar. Sisin içinde bu dünyaya ait olmayan birtakım yaratıklar pusuya yatmıştır.
Korku ve bilim kurgu sinemasının sıkça korku nesnesi olarak kullandığı çeşitli yaratık formları The Mist'te ilk başta bir tür 'uzaylı istilası' algısı yaratıyor. Bu dünyaya ait olmadıklarını bildiğimiz yaratıklar, seyirciyi bir kapalı alan gerilimine sürüklüyor. Bir felaketle, bilinmeyen bir düşmanla karşılaşan kasaba halkı, önce bir iç çatışma yaşayacaktır. Karakter çatışması için de hikayeye bilimsel ve dinsel bakış açılarına sahip karakterler yerleştirilmiş. Özellikle köktendinci kadın figürü ve etrafında toplanan güruhla, ana karakterimiz David etrafında toplanan ve mantık çerçevesinde hareket eden küçük grup arasında klostrofobinin de desteğiyle hakiki bir gerilim yaratılabilmiş.
-Spoiler- Film sona yaklaştığında türsel sınıflamayı net bir biçimde yapabiliyoruz. Marketteki askerden öğrendiğimiz kadarıyla bilim adamlarının başka dünyalar keşfetme deneyi, diğer dünyaya açılan bir kapı vasıtasıyla dünyaların birbirine karışması, belki de dünyanın sonunu hazırlayacak bir dizi felakete neden olmuştur. Dolayısıyla diğer dünyaya açılan kapıyla fantezi, bilimsel deneylerin sebep olduğu kaos ile felaket filmi, uzaylı-yaratık istilasıyla bilim kurgu, yaratık formlarıyla ve filmin genel tonuyla korku sinemasına ulaşan bir film diyebiliriz The Mist için. -Spoiler sonu-
Darabont daha filmin ilk sahnesinde kült bilimkurgu\korku klasiği The Thing'in afişini kullanarak bir saygı duruşunda bulunuyor. Daha sonra, filmin ikinci yarısında başka bir klasik Alien'a sağlam bir gönderme yapılıyor. Göndermeler veya saygı duruşları bir yana The Mist'le John Carpenter'ın 1980 tarihli korku filmi The Fog (Sis) arasındaki benzerlik gözden kaçacak gibi değil. The Fog'da yine küçük bir kasabaya ağır sis tabakasıyla gelen ölüm, hikayenin ana hatlarını belirler. Tek fark bu dünyaya ait bir lanetin buna sebep olmasıdır. İki film de sisi görsel olarak etkili ve tedirgin edici şekilde kullanabiliyor. En iyi 10 Stephen King uyarlaması için
Son söz: The Mist; dramatik etkisi yüksek, şaşırtıcı finaliyle rahatsız eden ama türü sevenlerin mutlaka keşfetmesi gereken filmlerden. 7.5\10