Çocuk masalından epik fanteziye
Pamuk Prenses masalının hikaye akışını alıp, onu saflığından, yüzeyselliğinden ve yumuşak geçişlerinden arındıran senaristlerimiz, Universal Pictures'ın çizdiği rota doğrultusunda görsel efektlerle desteklenecek, epik film geleneğinden beslenecek fantastik bir macera yaratma düşüncesiyle yola çıkmışlar. Pamuk Prenses masalından yeni bir dünya yaratırken de Yüzüklerin Efendisi'nden bolca etkilenmişler. Yeni karakterler ve durumlarla, Orta Çağ'a aitmiş gibi duran bir zamanda hikayenin genişletilmesi ve geliştirilmesi masalın çehresini tamamen değiştirmiş. Açılıştaki masalsı giriş, Pamuk Prenses'in modernize edilmesine karşın bunun bir masal olduğu gerçeğinin değiştirilmek istenmediğinin, sadece çocuklar için değil yetişkinlere yönelik bir tür filmine dönüştürüldüğünün resmidir.
Masalda hikaye akışının korunduğundan bahsetmiştik. Ravenna adlı kötü kraliçenin "Ayna ayna söyle bana, var mı benden daha güzeli?" repliğini tekrarlaması, Pamuk Prenses'in elmayla zehirlenmesi ve öpülerek uyandırılması harfiyen uygulanıyor. Ancak Kraliçe Ravenna'nın aynası, konuşacağı zaman bir beden üzerinde yükselme gereği duyuyor. Burada Terminatör 2'deki civa alaşımlı robotu anımsamamak mümkün değil. Zehirli elma da benzer bir şekilde Pamuk Prenses'in kardeşiyle olan geçmişine uzanarak devreye sokuluyor. Cüceler ise Yüzüklerin Efendisi'ndeki savaşçı cüceleri yeni bir temsiline dönüştürülmüş hikaye gereği. Pamuk Prenses'in Jean D'arc gibi bir karaktere bürünmesi de en cesur karar olmuş. Bu tip değişikliklerle herkesin bildiği detaylar yeniden yorumlanarak seyircinin beğenisine sunuluyor. Charlize Theron kötü kraliçe Ravenna'ya uyum sağlamış ancak aynı şeyi Kristen Stevart'ın Pamuk Prensesi için söyleyemeyiz. Yine de filmi çok aşağıya çektiğini düşünmüyorum.
Son söz: Başarılı görsel efekt çalışmasını, doğru renk tercihleriyle iyi bir görsel yapıda eriten Pamuk Prenses ve Avcı, hiç fena olmamış. 6.3\10