Bugün daha çok adıyla sinema tarihinin en meşhur filmlerinden olmayı başarmış bir klasik ...et dieu...Crea la femme (...Ve Tanrı Kadını Yarattı) 1950'lerin sonlarına doğru Fransa'da doğan ve 60'lı yıllarda devam eden Fransız Yeni Dalga akımının ilk dönem örneklerinden diyebileceğimiz 1956 yapımı filmin yönetmeni Roger Vadim, yıldızı ise yönetmenin o yıllar eşi olan Brigitte Bardot.
...Ve Tanrı Kadını Yarattı'da dünyevi zevkleri için yaşayan genç ve güzel Juliette'in öyküsüdür anlatılan. St. Tropez adlı küçük bir sahil kasabasında güzelliğiyle tüm erkekleri baştan çıkaran, kimsesiz Juliette'e kasabanın zenginlerinden Mösyö Carradine tutkuyla bağlıdır fakat Juliette de genç Antoine'e aşıktır. Ancak beklenmedik bir gelişme sonucunda Juliette, Antoine'in erkek kardeşi Michel'in evlenme teklifini kabul edecektir.
Küçük bir kasabada 3 erkek arasında sıkışıp kalmış, özgür ruhlu, aklı havada ve aşk şarkıları söylemekten, dans etmekten başka bir şey düşünmeyen Juliette 1950'li yılların kadın profilinin çok dışında bir karakter. Vücudunu cesurca sergileyen, cinselliğini özgürce yaşayan ama nasıl mutlu olabileceğini de hiç bilmeyen. Daha ilk sahnede çırıl çıplak uzanmış bir Brigitte Bardot vücuduyla karşılaşıyoruz. Filmin devamında da Bardot güzelliğini sergileme fırsatı buluyor pek çok kez. Brigitte Bardot'u bir seks sembolüne dönüştüren ...Ve Tanrı Kadını Yarattı, bugünün sinemasıyla yoğrulmuş yeni jenerasyon için büyük bir anlam taşımayacaktır. Film de o denli 'ağır top' değil zaten. Brigitte Bardot'ın ve filmin adı anlatılan hikayenin çok ötesine geçmiş. ...Ve Tanrı Kadını Yarattı, politik veyahut toplumsal konulardan sıyrılmış. Tam da Yeni Dalga akımının diğer örneklerinde olduğu gibi. Filmin türü için hafif bir drama denilebilir. İzlerken insanın aklına ister istemez Yeşilçam filmleri geliyor.
Son söz: Basit bir öykü, hoş bir anlatım. Görülmeye değer 7|10