17 Mart 2013

Frankenweenie


Son projeleri, Alice in Wonderland ve Dark Shadows ile kendini tekrar etmeye başlayan, görselliğin altında ezilen Tim Burton, sinemasını sorgulamaya başladığımız ama çok da sevdiğimiz yaratıcı bir yönetmen. Burton'ın özüne dönme girişimi olarak addedebileceğimiz Frankenweenie, yönetmenin kariyerinin gidişatı anlamında kritik bir noktada duruyordu. Bu bağlamda, Burton'ın yükselişe geçip geçemeyeceği sorusu da filmin önüne geçmişti. Burton, kariyerinin ilk yıllarında, maddi imkansızlıklar nedeniyle orta metraja yakın bir kısa film çekmek zorunda kaldığı 1984 tarihli Frankenweenie'i siyah-beyaz ve stop-motion bir animasyon olarak tekrar sinemaseverlerle buluşturdu. Film, Mary Shelley'nin klasiği Frankenstein'dan esinlenilerek yaratılmış bir nevi modern bir Frankenstein uyarlaması...

Tim Burton, klasik Frankenstein hikayesini alıp çocukların da izleyebileceği bir animasyon filme dönüştürmüş. Dolayısıyla 'büyüklerin de izleyebileceği animasyon' algısını ters yüz edip, 'çocukların da izleyebileceği korku filmi'ne dönüştürdüğünü söyleyebiliriz. Her ne kadar, Frankenweenie bir komedi olsa da (korku-komedi demek daha doğru) ölüm, diriliş gibi temalar ve bilumum yaratık formuyla çocuklar için oldukça karanlık bir hikaye anlatmakta. Burton'ın filmi Frankenstein'a hikayeyi yumuşatmak dışında yeni bir bakış açısı kazandırmıyor. Frankenweenie'de çılgın bilim adamı Frankenstein, yerini bir çocuğa bırakıyor. Bu değişim de ölüye can verirken, insanın kendini Tanrı yerine koyma mefhumunun bir çocuk masumiyetiyle daha insancıl bir amaca hizmet etmesi anlamına geliyor.


Filmi baştan sona korku\bilimkurgu filmlerine gönderme ve saygı duruşlarıyla donatan Burton, türün hayranları için daha cazip bir film çıkarmış. Neler yok ki; The Bride of Frankenstein, Van Helsing, The Mummy ve Godzilla... Göndermelerin izini sürmek ayrı bir keyif. Stephen King'in Pet Sematary romanından uyarlanan, bizde Hayvan Mezarlığı olarak bilinen korku filmiyle Frankenweenie arasında bir akrabalık bağı mevcut. Pet Sematary'de ana karakter kedisi öldüğünde onu hayvan mezarlığına gömüyordu ve kedi canlanıp farklı bir biçimde geri dönüyordu. Frankenweeni'de ise Viktor, ölen köpeği Sparky'yi hayvan mezarlığından alıp başka bir yöntemle hayata döndürüyor. İki film arasındaki ortak tema evcil hayvanların dirilişi diyebiliriz.

Tim Burton'ın animasyonlardaki başarısı yadsınamaz. Frankenweenie'in özellikle siyah beyaz ve stop-motion bir animasyon olması filmin sevimlilik katsayısını artırmış. Frankenstein filmleriyle benzer bir izlek tutturan film son 25 dakikalık diliminde, deyim yerindeyse vites değiştiriyor. Burton, son bölümdeki tempoyu filmin tamamına yayabilse ve işin komedi ayağında elini korkak alıştırmasa çok daha üst düzey bir film izleyebilirdik.

Son söz: Frankenweenie ile Tim Burton'ın yükselişe geçtiğini söyleyebiliriz. 7.1\10