Geçtiğimiz yıl korku sinemasınının kült figürlerinden Frankenstein’i bir aksiyon kahramanına dönüştüren I, Franlkenstein’ın ardından sıra Kont Dracula’ya gelmiş anlaşılan. Bu yıl izleyeceğimiz Dracula Untold, korku sinemasını epik filmlerle buluşturan ilgi çekici bir tür filmi.
Son dönemde Thirst, Byzantium ve Only Lovers Left Alive gibi enteresan vampir hikayeleri üretiliyor. Vampir mitolojisi deşiliyor ve alt tür yeni açılımlarla taze kalmaya çalışıyor. Untold yani anlatılmamış hikayeler ise son yıllarda Hollywood’da artan önbölüm hüviyetindeki filmlerle benzer bir nitelik taşıyor. Buradan baktığımızda mitolojisi ve tarihsel kişiliğini düşünürsek Dracula, anlatılmamış bir hikaye için oldukça isabetli bir karakter. Geçtiğimiz günlerde fragmanı yayınlanan Dracula Untold, korku külliyatına Bram Stoker’ın 19. yüzyılın sonlarında yazdığı romanla giren ve sayısız kez sinemaya uyarlanan eserde, hepimizin bildiği hikayeyi elinin tersiyle itiyor. En azından sinema için yepyeni bir hikayenin peşine düşüyor.
Film, 15. yüzyılda yaşamış olan ve Osmanlı dünyasında “Kazıklı Voyvoda” olarak bilinen III. Vlad Tepeş’i merkezine alıyor. Eflak prensi olan Vlad Tepeş, esir aldığı düşmanları kazığa geçirip öldürmesiyle bilinen tarihsel bir kişilik. Bram Stoker’ın Dracula’yı yazarken esinlendiği hikaye de bu anlatılmamış dediğimiz III. Vlad Tepeş’in hikayesi.
Dracula’yı gerçekçi bir zeminde, tarihsel bir kişilik olarak ele alma girişimi nasıl sonuç verecek kestirmek zor. Bu girişim korku sinemasının vazgeçilmez bir figürünü önce epik, Dracula dönüşümü sonrasında ise fantezi epik’e transfer edecek. Ancak tarihe zalimliği ve gaddarlığıyla geçen III. Vlad Tepeş, Hollywood mahsulü Dracula Untold’da bir kahramana mı evrilecek? Bu soru şüphesiz önemli. Fragmana baktığımızda Tepes’in vampire dönüşümü bir fedakarlık olarak ele alınmış. İlk uzun metraj filmine imza atan Gary Shore, ne derece başarılı olacak, bunu filmin ülkemizdeki vizyon tarihi olan 3 Ekim’de öğreneceğiz.