İlk gösterimini Toronto Film Festivali'nde yaptıktan sonra çeşitli ülkelerde vizyona giren ve genellikle olumlu tepkiler alan korku filmi Oculus, Göz adıyla bu hafta ülkemizde gösterime giriyor.
Yönetmen Mike Flanagan Oculus ile seyirciye yepyeni bir tarzda terör gösteriyor; anlam veremeyeceğimiz kadar korkutucu bir ayna… Bu muhteşem, antika ayna aslında sıradan kötü bir karakter değil. Aynanın nereden geldiği, ilk sahibinin yok oluşuyla tam bir sırra dönüşüyor. Zararsız gibi görünen yansıma, doğa üstü güçlerle, kendisine bakanın aklını ele geçirebiliyor.
Aynanın son sahipleri olan Kaylie ve Tim, ailelerinin ölümleri üzerine ilişkilerini düzeltmeye çalışan iki kardeştir. Kaylie, yaşanan trajediye aynanın neden olduğunu düşünerek, bu olayı çözmeye karar verir. Kaylie olayları araştırmaya başladıkça, tarih kendini tekrarlayacaktır. Kardeşlerin ilişkileri daha da kötüleşir, neyin gerçek olduğunu anlayamaz bir hale gelirler; çünkü onlarda aynanın tutsağı haline gelmişlerdir.
Yönetmen Flanagan’ın hikâyesi aslında aynı ismi verdiği ve 2005 yılında çektiği kısa bir filmle başlamış. Filmin maliyeti 1500$ altındaymış ve sadece 4 günde çekilmiş. Filmin sonucundan o kadar etkilenmiş ki, aynı konu üzerinden uzun metraja geçiş tamamen bu fikir etrafında şekillenmiş. Bütçesi ve konusu itibariyle olumsuz etkiler bırakabileceği kısa film, festivallerde büyük bir başarı elde etmiş ve birçok ödül kazanmış. Bütün cesareti veren de bu sonuçlar olmuş tabii ki. Yönetmene göre; bu film tamamen korku filmi olmanın dışında derinliği olan yan hikâyeleri de içinde barındırıyor. Flanagan; “Seyirci gerilim dolu dakikalar yaşarken aynı zaman da iki kardeşin de trajedisine tanıklık edecek” diyor.
Geçmişle geleceği içinde barındıran hikâye de yapım ekimini zorlayan birçok konu olmuş. Psikolojik boyutun yoğun olduğu hikaye de aynadan yansıtılan bir dünyanın yaratılması için bir çok efekt kullanılmış. Farklı zamanların en doğru aktarılması için kostüm ve yapım tasarım ekibine büyük önem verilmiş. Zaman ve mekân geçişlerinin fazla olduğu filmde devamlılık en dikkat edilmesi gereken öğe olduğu için, ekibin zorlandığı sahneler olmuş.
Film tamamlandıktan sonra yönetmene göre özenli çalışmalarının meyvesini vermiş. Ekip olarak hedefledikleri tek nokta ise; klasik korku filminden uzak durup, beklenmedik bir korku deneyimi yaratmak için çok çalışılması olmuş.