Ana karakterlerimiz Ted Striker ve Elaine’in ayrılıkları üzerine kurulan hikaye, hostes olan Elaine ve II. Dünya Savaşı’nda sebep olduğu travmatik bir kaza sonucunda uçaklardan uzak duran Ted’in aynı uçakta yolculuk ettikleri bir sefer sırasında, tüm pilotların balıktan zehirlenmesiyle felakete sürüklenen uçağı indirebilecek tek kişi konumuna düşmesinin anlatıldığı film, türünün en iyi örneği, gerçek bir hazine…
Airplane’de parodisi yapılan tür, felaket filmleri. Ancak, burada hangi türün parodisinin yapıldığından çok, nasıl bir anlayış ve tarzla yapıldığı önemli olan. ZAZ ekibinin parodiye getirdiği yenilik filmin her anını türlü absürtlük ve espriyle doldurup, seyirciyi bir an bile boş bırakmamak. Öyle ki, esprilerin birine gülerken ikincisi patlıyor ve bu böyle devam ediyor. Bazen Ted bazen de Elaine’in ortak anılarıyla devreye sokulan flasback sahneleri, uçakta sıkışıp kalan hikayeyi farklı alanlara açıyor. Bu vesileyle de müzikalden savaş filmlerine kadar farklı türler de parodi malzemesi yapılabiliyor. Airplane, temelde parodi olarak adlandırdığımız türü absürd mizah, tuvalet mizahı, seksüel espriler, slapstick komedi gibi farklı kollardan beslenen alt türleri tek bir amaca hizmet eder şekilde karma bir komedi biçiminde harmanlıyor. Elbette parodi olduğunu bir an bile unutmadan yapıyor bunu.
Açılışta bulutlar arasında uçağın bir görünüp bir kaybolan kuyruğu, gerilim müziği eşliğinde Jaws’a yapılan harika bir göndermeye dönüşüyor. Ve ilk dakikadan rengini belli ediyor Airplane. Airport gibi klasik felaket filmlerini ti’ye alma düşüncesinde saplanıp kalınmaması da her anı doyumsuz bir komedi çıkmasını sağlamış. Felaket filmlerinin, felaketin farklı coğrafyalarda nasıl yankı bulduğunu gösterme eğilimi burada dört dörtlük bir uygulama alanı buluyor mesela. Şişme otomatik pilot ise belki de filmin en zekice düşünülmüş esprilerinden biri. Özellikle belaltı espriler unutulacak gibi değil. Yönetmenlerimiz Abrahams ve Zucker kardeşler, deyim yerindeyse filme espri boca etmişler. Ve komedide yinelenen sahnelerin önemini çok iyi biliyorlar. Aksi halde bir klasik yaratamazlardı. Filmin yakaladığı büyük başarı sonrasında bir devam filminin de çekildiğini ama ilkinin taklidi olmaktan öteye geçemediğini not düşelim.