2 Haziran 2012

Prometheus

Ridley Scott, 1979 yapımı ilk Alien filmi ve 1982 tarihli Blade Runner ile bilim kurgu sinemasının en önemli yönetmenlerinden biri olup çıkmıştı. Türe yaptığı büyük katkı sonrasında farklı türlere yönelen Scott,  sonunda aradığı projeyi bir nevi Alien'ın öncesini anlattığı Prometheus ile buldu ve Avatar - Inception sonrası yükselişe geçen bilim kurgu sinemasına major bir film daha armağan etti. Fragmanları ve fazla ipucu verilmeyen hikayesiyle uzun zamandır sabırsızlık ve heyecanla beklediğimiz Prometheus nihayet Dünya ile eş zamanlı olarak ülkemizde de vizyona girdi. İnsan ırkının köklerini araştıran bir ekibin gerilim yüklü ve bilinmeze doğru yaptıkları yolculuğu, evrenin uzak bir köşesinde karşılarına çıkan ve Dünya'nın sonunu getirebilecek bir tehlikeye karşı verdikleri mücadeleyi konu ediniyor filmimiz.

Alien filmlerinin en belirgin özelliği bilimkurgu ve korkuyu harmanlamasıdır. Prometheus da bu geleneği bozmamakla birlikte felsefi yapısıyla tüm Alien külliyatından ayrılıyor ve klasik bir preguel (tamamlanmış bir serinin öncesi anlatan filmler için kullanılan terim) olmamayı başarıyor. Adını mitolojik bir tanrıdan alan Prometheus, hayatı anlamlandırma, yaratıcıyla buluşma çabası ve nerden-nasıl geldik gibi sorular soran düşünsel yapısıyla 2001: A Space Odyssey'in açtığı yoldan gitmeyi tercih ediyor. Bunu yaparken temposunu da an be an artırıyor. Anlık korkutma hilelerinden çok ustalıkla oluşturulan gerilim sahneleriyle Prometheus'un Alien'a daha yakın durduğunu ancak Aliens ve Alien 3'e de sırtını dönmediğini söyleyebilirim. Scott, özgün bir hikaye kurgularken seriye ihanet etmemiş ve Alien'ın doğuşunu sağlam temeller üzerinde şekillendirmiş. Ayrıca Alien serisinden farklı olarak inanç teması da sorgulanıyor. Prometheus, ortaya ilginç sorular atıyor ama bu soruları cevaplamıyor-cevaplayamıyor. Prometheus, bilimkurgu sineması içerisinde nerede duruyor derseniz 2001'in izinden gitmesine karşın bir Alien filmi olmanın ötesine geçemiyor yani korku öğeleri ve dozunda aksiyonuyla popüler bilimkurgu ile felsefi bilimkurgular arasında bir noktada duruyor. Bu yapı ona zarar vermiyor ve Prometheus'u 2000'li yıllar bilimkurgu sinemasının en iyi örneklerinden biri yapıyor.

Prometheus, enfes açılış sekansıyla merakımızı iyice körüklüyor ve son karesine dek doyumsuz bir bilimkurgu şöleni sunuyor. Görsel olarak fazlasıyla tatmin edici olmanın yanında klasik olabilecek bir kaç sahne de barındırıyor. Ana karakterimiz Elizabeth Shaw, Alien filmlerinin olmazsa olmazı diyebileceğimiz Ellen Ripley'i aratmıyor. Ridley Scott, yine güçlü bir kadın karakter yaratmış. Elizabeth Shaw karakteri için Noomi Rapace çok doğru bir seçim olmuş. Michael Fassbender ise robot performansı ile yine parlak bir işe imza atmış. Prometheus'u ilk Alien filmine benzetmemin  iki sebebi var. İlki Ridley Scott'in aradan 33 yıl geçmesine karşın ilk filmin tadını tutturabilmesi ve yönetmenliği, İkincisi ise kapalı alanlarda ve uzay mekiği Promethe'de yaratılan klostrofobi hissi.

-Spoiler- (Yazının bu bölümü filmin sürprizlerini açık etmektedir) Prometheus'da bir Alien görememek seyirciyi üzebilirdi. Neyse ki Scott bunun farkında. Filmin sonunu Alien'ın doğuşuna ayırarak ve bunu iki farklı türün birleşmesiyle mümkün kılarak benzeriz bir etki bırakıyor. Bununla birlikte filmin ucu açık bir finalle bitirilmesi Prometheus'la Alien arasına yeni bir film daha sıkıştırılabileceği izlenimini bırakıyor.


Son söz: Prometheus, öncüllerinden beslenen ancak kendi kurallarıyla Alien dünyasını genişletirken bu dünyadan ayrı olarak da değerlendirilebilecek ve türü sevenleri mest edecek bir başyapıt. 9.2\10

Prometheus sonrası Alien filmlerinin sıralaması
1- Alien (1979)
2- Aliens (1986)
3- Prometheus (2012)
4- Alien 3 (1992)
5- Alien: Resurrection (1997)