Klasik sinemanın büyük ustalarından John Frankenheimer'ın, Tomas E. Gaddis'in kitabından uyarladığı Alkatraz Kuşçusu, etki gücü yüksek bir film. İşlediği bir cinayetten mahkum olan Robert Stroud, hapishanede bir de gardiyan öldürünce ömür boyu tecrit cezasına çarptırılır. Stroud'un gerçek yaşam öyküsünden çok satan bir kitap çıkaran Gaddis, eserinin beyazperdeye taşınmasıyla popülaritesini artırırken, bu tutku ve azim dolu gerçek yaşam öyküsü de unutulmaz bir klasik olarak sinema tarihindeki yerini alma şansını yakalar. Hücresine gelen yaralı kuşu tedavi ettikten sonra ilgi ve dikaktini tamamen kuşlara yönetleten Straud'un kuş hastalıkları konusunda uzmanlaşmasını, yani bu çarpık başarı öyküsünü Frankenheimer'ın da sahici ve dingin bir anlatımla ele aldığını söyleyebiliriz. Hikayenin sondan ve kitabın yazarının gözünden aktarılması gibi detayları da filmin akılda kalıcı ayrıntıları. Hapiste ama boşa geçmeyen bir ömrün dokunaklı hikayesinin anlatıldığı Alkatraz Kuşçusu, belki de en iyi oyununu ortaya koyan Burt Lancaster'ın varlığıyla da ışıl ışıl parlıyor. Hapishane filmi diye tabir ettiğimiz alt türün en iyi bir kaç örneğinden biri olan filmi şiddetle öneriyorum.