26 Mayıs 2016

Bir Zamanlar Sinema öneriyor - #47 Julia's Eyes


Amerikan korku sinemasının deyim yerindeyse tükenmişlik sendromuna tutulduğu son 10 yılda, İspanyol korku sineması müthiş bir çıkış yakaladı. Bu çıkışta en büyük pay sahibi ise ilk korku filmi El habitante Incierto (2004)’nun ardından Julia’s Eyes (Julia'nın Gözleri) ile geri dönen genç sinemacı Guillem Morales’dir kesinlikle. Filmlerinin senaryolarını da kendisi yazan ve tam bir hâkimiyetle beyazperdeye taşıyan Morales’in kusursuzluğu yakaladığı başyapıtını hala keşfetmemiş olanları düşünerek önermek istedim.

Julia’s Eyes, ana karakterimiz Julia’nın ikiz kardeşinin intihar gibi görünen şüpheli ölümüyle açılıyor. Genetik bir rahatsızlıktan ötürü ikiz kardeşi gibi bir süre sonra kör olacağını bilen Julia’nın kardeşinin cinayete kurban gittiğini düşünerek, ipuçlarının izini sürmesiyle geriliminin son ana dek süreceği korku dolu bir maceraya atılıyoruz. Morales, seyirciyi şüpheye düşürmek, diken üstünde tutmak için öyle yollar deniyor ve bunu öyle başarılı bir biçimde yapıyor ki, hayran olmamak elde değil. Filmin ilk yarısını ve ikinci yarısını yönetmenin denediği farklı korku numaraları ve tarzları sebebiyle ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor. Film temelde psikopat bir katil hikâyesi olmasına karşın, bir korku filminde göremeyeceğiniz kadar zengin detaylar barındırıyor ve asla kendisini tekrar etmiyor. Katili ilk yarıda doğaüstü bir varlığı andırırmışçasına bir karaltı olarak gösteren Morales, seyircinin merak duygusunu kaybetmesine izin vermediği gibi elini açık etmeme hususunda da son derece hünerli. İkinci yarıda Julia’nın görme problemini gerilime hizmet etmesi için kullanan yönetmen, böylece ilk yarı ile ikinci yarı arasında belirgin bir farklılık da yaratmış oluyor. Oyuncu yönetimi ve atmosfer yaratma konusunda da birinci sınıf bir iş çıkartan Morales, Hitchcock referanslarıyla (Rope, Rear Window, Vertigo ve Pyscho) da büyük ustayı ne kadar iyi etüt ettiğini gösterirken, Hitchcock hayranlığının kendisini taklitçi durumuna düşürmesine izin vermiyor.

Toparlarsak, ince ayrıntıları, sürprizleri ve yönetmenlik becerisiyle benzerlerinin yanında ışıl ışıl parlayan bir korku filmi olduğunu söyleyebiliriz Julia’s Eyes’ın. Son 10 yılın en iyi korku filmine kayıtsız kalmayın!