“Tanrı’nın el işini
düşünün, onun çarpık yarattığını kim düzeltebilir?"
Ecclesiastes 7:13
Sena Gönendik Yazdı
Yıl 1997. Yönetmen koltuğunda Andrew
Niccol (aynı zamanda senaryoyu da o yazmıştır), yapımcı koltuğunda ise Danny
Devito vardır. Filmimiz ise Gattaca’dır.
Bilim-kurgu türünün en iyi örneklerinden biri olan filmde baş rol olarak
Uma Thurman (Kill Bill), Ethan Hawke (Before Midnight) ve Jude Law (Alfie, Sherlock
Holmes) var. Gattaca, film atmosferi
boyunca ağır bir havada ilerlese de Vincent’ın anlatıcılığının yardımıyla olaya
daha güzel vakıf oluyoruz.
Konusal olarak ele alırsak, bilimin
ilerlemekle kalmayıp dünya üzerindeki her şeye müdahale ettiği bir dönemden
geçiyor dünya. Bu dönemde her şey genler üzerinde sürüyor. Genetik mühendisleri
kusursuz insanlar üretiyor bilimsel anlamda ve normal doğum-Tanrı’nın
yarattığı- insanlar gereksiz, dejenere olarak nitelendiriliyor ve konumsal olarak
arka planda bırakılıyorlar. Vincent (normal doğan) astronot olmak istiyor, ama
sağlık koşulları ve “süper insan” geni buna müsaade etmiyor. Ama bir gün, süper insan geni taşıyan, Jerome
ona kimliğini ve gen özelliklerini veriyor. Vincent artık Jerome’dur ve kurulan
bir tezgâhla orada astronot adayı olarak üst mevkide işe giriyor ve hayatı bir
anda değişiyor. Ama bir gün bir cinayet işleniyor ve bu düzenli hayatı bir anda
riske giriyor.
Güzel bir başarı öyküsü Gattaca.
Kimse Vincent’tan bunu beklemiyordu, hatta 30 yaşını bile göremeyecekti. Ama
ondan beklenmeyeni yaptı. “Azmin elinden
hiçbir şey kurtulamaz”ı bize çok güzel vermiş. Ciddi fedakârlıkla hayatta
istediği tek şeyi yine hayattan çekti koparttı Vincent. Ve son yarışta
ağabeyine dediği gibi hiçbir şeyi geride bırakmadı. Genetik özelliklerin asla
bir başarı alameti olmayacağı ve ne kadar mükemmel olursanız olun, başarınız
sizin azminizle, çalışmanızla ve hayatın size getireceği ile ölçüleceğini
anlatmış bizlere.
Başka bir durum daha var Gattaca ile
ilgili. Ayrımcılık, ırkçılık hiçbir zaman dünyayı terk etmedi; sınıflar arası
ayrımcılıktan tutun da derinin rengini ayrıldığı hatta işin cinsiyetlere
vardığı bir dünyamız var. Filmde ise alelade genler üzerinden
uygulanan bir ırkçılık var. Böylesine ilerlemiş bir teknolojiyi insan ırkı sırf
para uğruna mahvediyor.
Günümüzdeki teknoloji çağının ne kadar
ilerlediğini düşünürsek çok da uzak olmayan bir öngörüyü sunmuş bize Gattaca.
Gen üstünlüğünü bize sunarken kader gibi bazı temel kavramları es geçmemiş. “There is no gene for faith.” (Kader
için bir gen yoktur.) diyor Vincent. Her şey olacağına varır.
Farklı bedenlerde, farklı hayalleri
gerçekleştiren iki birey Jerome ve Vincent. Biri alevlerle geleceğine uçarken,
diğeri ise alevlerle kendi deyişiyle seyahate çıkıyor. Adeta gelecekler el
değiştiriyor.
Bilim kurgunun dram ayağı olan
Gattaca, pek çok yönüyle seyirciyi kendine hayran bırakıyor.
Ek bilgi: Gattaca adı dna'ya atıfta bulunuyor. Adı adenin, timin, guanin ve stozin bazlarından oluşuyor. Bkz: IMDB