3 Eylül 2013

The Descent ve Gwoemul


The Descent 

İlk filmi Dog Soldiers ile iyi bir çıkış yapan Nell Marshall, ikinci korku denemesi Cehenneme Bir Adım’la da adını geniş kitlelere duyurmayı başardı. İngiliz Sinema Yazarları Birliği tarafından o yılın en iyi korku filmi seçilmesi ve türün hayranlarını da tatmin edebilmesi, korku sinemasının Hollywood tekelinde olmadığını bir kez daha gösterdi. Adrenalin sporlarını seven 6 kadının daha önce kimsenin girmediği söylenen bir mağaraya inmeleri, içerde mahsur kalmaları ve çıkış ararken insan formunda bir grup yaratığın saldırısına uğramalarıyla giriştikleri hayatta kalma mücadelesinin anlatıldığı film, öncelikle atmosferiyle göz dolduruyor. Mağara klostrofobiyi yoğun biçimde hissettirirken, yaratıkların saldırısı bir hayli ürkünç sahneleri beraberinde getiriyor. Korkutma potansiyeli yüksek bir film olan Cehenneme Bir Adım’ı son 10 yılın en iyi korku filmi arasına sokan sebepler ise bunlarla sınırlı değil. Marshall, türevleri pek çok kez işlenmiş olan doğada bir grup insanın hayatta kalma savaşını, karakterlerin tamamını kadınlardan seçip, onları kendi doğalarıyla yüzleşmelerini sağlayarak kadın erkek fark etmeksizin insanoğlunun karanlık yüzünü resmediyor. Filmi gerçekçi bir finalle noktalayan yönetmen, belki de bu bir Hollywood filmi değil demeye getiriyor. Vasat bir devam filmi çekildiğini ve üçüncüsünün de yolda olduğunu not düşelim.


Gwoemul

Bong Joon-ho’nun üçüncü filmi Gwoemul (Yaratık), yükselişe geçen Güney Kore sinemasının gişe anlamında en büyük başarısına imza attı. Tüm dünyada yankı bulan film, esasen benzerlerine aşina olduğumuz bir yaratık hikayesi anlatmakta. Güney Kore’deki Amerikan askeri üssünde, formaldehiti adlı bir kimyasalın lavabodan dökülmesi, nehre ulaşıp birkaç yıl sonra bir balığın mutasyona uğrayarak dev bir yaratığa dönüşmesine sebep olur. Yaratığın küçük bir kızı kaçırmasıyla eksantrik bir ailenin kızlarını kurtarma mücadelesine tanık oluruz. Yaratığı filmin henüz başlarında seyirciye gösteren yönetmen, merak unsurunu ikinci plana atıp bir ailenin dramına odaklanabiliyor bu şekilde. Ailenin dramı demişken, olayın vehameti ve şehirde yaşanan infiale rağmen Bong Joon-ho, aralara serpiştirdiği mizahla seyirciye farklı duygular yaşatmasını biliyor.  Bilimin yanlış ellerde çeşitli yaratıkların doğmasına sebep olması durumu, Gwoemul’da bir ihmalkarlık sonucu vuku buluyor. Ortaya çıkan şey, Godzilla’dan Jaws’a ve hatta The Thing’e kadar unutulmaz hayvan\yaratıkları akla getiriyor. Filmi özetlemek gerekirse; bilimkurgudan drama uzanan, komedi duraklarına uğrayıp gerilimle şahlanan bir melez tür Gwoemul. Bütününe baktığımızda, türsel olarak bir korku filmi izlediğimizi söyleyebiliyoruz.