Japon sinemasının en önemli isimlerinden Hiroshi Teshigahara’nın Otoshiana (1962) ve Suna no onna (1964)'nın ardından yeniden bir Kobe Abe romanı uyarlamasına giriştiği (Kobe Abe üçlemesi diyebiliriz) filmi The Face of Another; geçirdiği bir kaza sonucunda yüzü tanınmayacak hale gelen Okuyama adlı bir adamın, bu yeni durumla birlikte hayatını sorgulamasını ve genel olarak benzer yaralarla yaşamak zorunda kalan insanların toplum içinde nasıl ötekileştirildiğini ele alıyor. Estetik cerrahiye yönelik ciddi çalışmaları olan ve bunu gizlilik içinde yürüten bir psikiyatristin Okuyama için gerçek bir yüzden ayırt etmenin neredeyse imkansız olduğu bir maske yapması ve bu maskenin karakterimizin belli ölçüde kişiliğini değiştirmesi filmin bilimkurguya açılmasını olanaklı kılıyor. Bilimadamının eseri (yarattığı yüz) ile olan ilişkisi ve yeni bir yüze kavuşan bireyin ruhsal açmazları ve dönüşümü, bilimsel yaratım etrafında düşündüğümüzde, The Face of Another bilimkurgu tanımıyla örtüşüyor.
Yönetmenimiz Teshigahara, yüzümüzün ruhumuza açılan bir kapı olduğunu vurgularken, onu kaybetmenin kimliğimizi kaybetmek anlamına geldiğini, böylece de bireyin hem kendisine yabancılaşmasına hem de kendisini toplumdan soyutlamasına yol açabileceğini söylüyor. Yüzümüzü kaybetmenin duygularımzı ve kişiliğimizi değiştirip değiştirmeyeceği sorusu kadar insanoğlunun ikiyüzlülüğüne de vurgu yapan film, ikinci kısmında yüzü yaralı bir kızı da yan hikaye olarak devreye sokuyor. Teshigahara, böylelikle II. Dünya Savaşı sonrası ülkenin toplumsal kimliğini masaya yatırıyor. Kobe Abe’nin psikolojik tahlilleri ve oldukça sağlam metni, Teshigahara’nın yönetmenlik becerisi ve kusursuz sinematografisiyle The Face of Another şiddetle önereceğimiz bir klasiğe dönüşüyor.