9 Mart 2015

Bir Zamanlar Sinema öneriyor - #18 Immortal Beloved


Klasik müziğin, çağdaşı Mozart ile birlikte en büyük müzikal dehalarından biri olarak kabul edilen Ludwig van Beethoven’ın, hayatının Bernard Rose tarafından peliküle aktarıldığı biyografik film Immortal Beloved; usta bestecinin yazdığı gizli mektupların ölümünün ardından ortaya çıkmasını konu alıyor. Yola, yeni bir Amadeus yaratmak için çıkıldığını söyleyebileceğimiz film, Amadeus’ta olduğu gibi sanatçıyı ölümünün ardından ve başkalarının gözünden anlatmayı deniyor. Sekreteri ve arkadaşı Anton Schindler’in bestekarın odasında müziğinin ve mülkünün tamamını “Immortal Beloved” (ölümsüz aşkım) dediği bir kadına bıraktığını açıkladığı bir mektup bulması üzerine, bu son isteği yerine getirme çabası biyografinin odak noktası haline geliyor. Film de bu noktada Orson Welles başyapıtı Citizen Kane’de Kane’in son sözleri olan ‘Rosebud’un ne olduğunun açığa çıkarılma arzusuyla hareket edilmesini, Beethoven’ın ölümsüz aşkım dediği kadının kim olduğu sorusuyla değiştirerek, onu tanıyan insanların bakış açılarından, flashback sahneleriyle ilerleyen bir biyografi modeliyle Beethoven’ın hayat hikayesini anlatmaya koyuluyor.

Immortal Beloved, Beethoven’ın müzikal kariyeri ve eserlerini ikinci plana atması sebebiyle büyük bir fırsat kaçırmış. Özel hayatına odaklanılması dramatik açıdan sağlam bir film çıkmasını sağlarken, Beethoven’ı Beethoven yapan sanatın hangi koşular altında, nasıl bir motivasyonla üretildiğini, onun çalışma yöntemlerini, sağır olduktan sonra en önemli eseri 9. Senfoni’yi nasıl bestelediğini ve genel olarak da sağırlığının sanat yaşamı üzerindeki etkilerini (bir iki sahne ile geçiştirilmiş) göremiyoruz. Daha da önemlisi Bethoven’ın işi sebebiyle en önemli duyu organının işlevsizleşmesini nasıl karşıladığı gibi önemli ayrıntıların es geçilmesi filmin eksileri. Buna karşın sanatçının olumsuz özelliklerinin yansıtılması, filmin sanat yönetimi ve Gary Oldman’ın Beethoven yorumu Immortal Beloved’ı ortalamanın üzerinde bir Beethoven biyografisi yapmaya yetiyor. 2006 yapımı bir diğer Beethoven biyografisi Copying Beethoven’dan çok daha iyi bir iş olduğunu not düşelim.