Arınma Gecesi (The Purge), yılın belki en iyi korku
filmlerinden değil ama üzerine en çok konuşulması gereken tür filmlerinin
başında geliyor. Esasen korku-bilimkurgu kırması olan Arınma Gecesi’nin anlatı
olarak bir korku filmi olduğu gerçeğinin altını çizmek ama çok irdelenmese de motif olarak kalmayan bilimkurgusal
yanının da üzerine gitmek gerekiyor.
Filmin konusuna değinmeden geçmek istemiyorum. Yakın bir
gelecekte Amerikan hükümetinin başı suçlular ve hapishanelerle derttedir.
Cezaya çarptırılan suçluların sayısı kontrol altına alınamamakta, bu soruna
çözüm olabilecek son çare ise her yıl adına Arınma Gecesi denilen ve sadece 12
saatliğine -korunan devlet görevlileri dışında- her türlü suçun yasal olması,
polis müdahalesinin olmayacağı, hastanelerin hastalarla ilgilenmeyeceği bir
gece düzenlenmektedir. Bu şekilde insanlar doğalarında varolan kötülüğü serbest
bırakarak arınacak ve yılın geri kalanında kanunlara uyan bir vatandaş olarak
hayatını sürdürecektir. Toplumsal düzen de bu şekilde sağlanabilecektir.
Hikâyeye baktığımızda -mevcut gerçeklikte- bunun gerçekleştirilmesi
imkânsız bir tasarı bir ütopya olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Filmin
gerçekliğine döndüğümüzde ise Arınma Gecesi, her ne kadar, faydalı ve toplumun
yararına gibi görünse de düpedüz bir distopyanın içinde olduğumuzu anlıyoruz.
Filmde yeni bir toplum düzeninden ve kurucu babalardan bahsediliyor ama
Hollywood filmi, korku filmi gibi etiketlerin altında sosyolojik bir
derinlikten söz edemiyoruz. Dahası yazar-yönetmenimiz James DeMonaco’nun hikâyesine
yaklaşımında yanlış ve eksik noktalar kaldığını belirtmek gerekiyor. Örneğin 12
saatliğine tüm suçlar yasal oluyor ama perdeye yalnızca açığa çıka şiddet
yansıyor. Hırsızın soygun, sapıkların tecavüze yelteneceği, hükümet
karşıtlarının harekete geçebileceği bir geceden bahsediyoruz oysaki. Bir diğer konu ise yeni düzenin parası ve
imkânı olanların yanında olması durumu. Zenginler güvenlikli evlerinde geceyi
huzur içinde geçirebiliyor. Devlet, evsiz barksız veya can güvenliğini
koruyamayacak çocuk-yaşlı-sakat-hasta demeden vatandaşlarını ölüme terk ediyor.
Arına Gecesi tam da Hristiyanlardan çıkabilecek bir fikir. Ne
de olsa günah çıkartarak kolayca kurtuluşa erebileceklerine inanıyorlar.
Filmin yapısına baktığımızda sıradan bir ailenin evlerinde
şiddete maruz kalması ve kendilerini savunmaları üzerine kurgulandığını
görüyoruz. Klasik bir kapalı alan korkusu olan Arınma Gecesi, önemli meselelere
parmak basabilecek bir hikâyesi olmasına rağmen daha sığ sularda yüzmeyi tercih
eden, daha çabuk tüketilebilecek bir film olmakla yetiniyor. Karakterlerimizin
içine düştüğü ikilem iyi işlenmiş, şiddete şiddetle karşılık verme durumundan
iyi sahneler türetilebilmiş.
Son söz: Arınma Gecesi, kağıt üzerinde potansiyeli yüksek bir
korku-bilimkurgu kırması gibi duruyor ama uygulamadaki yanlışlarıyla beklenen
başarıyı yakalayamıyor. 6.8