Yönetmen James Wan ve senarist Leigh Whannell (“Saw”,
“Insidious”) imzalı sarsıcı korku gerilim “Insidious: Chapter 2/Ruhlar Bölgesi:
Bölüm 2”de, hayaletlerin musallat olduğu bir aile, kendilerini tehlikeli bir
şekilde ruhlar dünyasına bağlayan, dehşet verici bir sırrı açığa çıkarma
mücadelesi veriyor. Yönetmen James Wan, senarist
Leigh Whannell ve yapımcı Jason Blum kimi zaman bireysel kimi zaman bir
arada çalışarak son on yılın en iz bırakan, ticari açıdan başarılı ve tam
anlamıyla dehşet verici bazı korku-gerilim filmlerini hayata geçirdiler.
Wan ve Whannell, 2004 yılında, çığır açan ve büyük
popülarite yakalayan “Saw”u yarattılar. Film gişe rekorları kıran bir serinin
başlangıcını oluşturdu. Whannell seride yazar (“Saw II” ve “III”) ve yönetici
yapımcı olarak yer almaya devam etti. Wan kısa süre önce başarılı perili ev
öyküsü “The Conjuring”i yönetirken, Blum ise “Paranormal Activity” ve
“Sinister” gibi izleyicinin kanını donduran filmlere imza attı. Üçlünün 2011
yılında birlikte hayata geçirdiği psikolojik korku gerilim türündeki sarsıcı ve
orijinal “Insidious/Ruhlar Bölgesi” ise gösterime girdiği yıl gişede en çok kâr
getiren film oldu.
Şimdi üç sinemacı da -“Insidious/Ruhlar Bölgesi”nin tüm
oyuncu kadrosuyla birlikte- “Insidious: Chapter 2/Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2”yle
geri dönüyor. Film, Lambert ailesinin, hayatlarını mahvetme eğilimindeki kötü
ruhlarla ölüm kalım mücadelesini anlatmayı sürdürüyor.
“İlk filmde başladığımız hikayeyi anlatmaya devam etme
fırsatı bulduğumuz için müthiş heyecanlıyız. Birinci filmde yarattığımız
karakterleri seviyorum; aynı oyuncu kadrosu ve yapım ekibiyle yeniden birlikte
çalışmak da harika. Eve döndüğünüzde ailenizin sizi karşılaması gibi. Ama
korkutucu bir yanı da var çünkü ilk filmin başarısı hepimizi hazırlıksız
yakalamıştı” diyor ilk kez bir devam filmi yöneten Wan.
“Insidious/Ruhlar Bölgesi”nin merkezinde, hayaletli evlerini
terk ederek başka bir eve taşınan ama hayaletlerin eve değil büyük oğullarına
musallat olduğunu öğrenen orta hâlli Lambert ailesi yer alıyordu. “Insidious:
Chapter 2/Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2”, bir kez daha, son yaşadıkları olayları
arkalarında bırakmaya çalışan, ancak onlara işkence eden ruhların, işlerini
bitirmekten çok uzak olduğunu fark eden Lambert ailesine odaklanıyor.
Wan ve Whannell alışılmadık bir adım atarak filme
“Insidious: Chapter 2/Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2” adını verdiler çünkü film tam da
ilkinin bittiği yerden başlıyor. “Pek fazla devam filmi bunu yapmaz; ama biz
baştan sona bir hikaye anlatma fikrini sevdik” diyen Whannell, şöyle devam
ediyor: “İkisini neredeyse tek bir film ya da aynı hikayenin bölümleri gibi
izleyebilirsiniz. Josh’ın Elise’i öldürdüğünü gördük, fakat Renai bunu görmedi
ve neler olup bittiğinden pek emin değil. Bu yüzden, ikinci filmin
başlangıcında, her şey normale dönmüş gibi görünüyor. Ancak, bazı şeylerin feci
şekilde yanlış olduğunu yavaş yavaş fark ediyorsunuz.” Blum, “Insidious: Chapter 2/Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2”nin
bütçesi biraz daha fazla olsa da, yapımcı olarak başlıca amacının, Wan ile
Whannell’in ilk yapıma getirdiği bağımsız film ruhunun kaybolmamasını sağlamak
olduğunu belirtiyor:
Lambert ailesinin öyküsünü orijinal filmin bıraktığı yerden
devralan “Insidious: Chapter 2/Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2”nin karakterler için
daha geniş bir mitoloji ve arka hikaye işlediğini söylüyor Wan: “Bu gerçekten
daha büyük bir film. İlk filmi yaparken, devamı için plan ve fikirlerimiz vardı
ama bunları sonuna kadar götürmedik. ‘Bakalım. Bununla oynayıp nereye gittiğini
görelim. İkinci bir hikaye konusu için potansiyel olabilir’ diye düşündük. Ve
tabi böylece, ilk film başarılı olduğunda bunlardan ikinci hikayeyi çıkarıp
devam edebilirdik.”
“Insidious/Ruhlar Bölgesi” fiziksel bedeninden ayrılarak
seyahat etme becerisine -babası Josh’tan kendisine geçen bir yetenek- sahip
Dalton Lambert’ın etrafında dönüyordu. Bu becerinin bir sonucu olarak, gizemli
yaşlı bir kadının ve fiziksel bedenini ele geçirmek isteyen kırmızı suratlı bir
iblisin hedefi hâline gelmişti. Filmde, ayrıca, çocukken Josh’ın da geceleri
kendisini ziyaret eden yaşlı bir kadın yüzünden çok korktuğu açıklanıyordu.
Fakat o olayın anıları kasıtlı olarak bastırılmıştı. “Insidious: Chapter
2/Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2” Josh’ın aslında hiçbir zaman iyileşmemiş olduğu,
yaşlı kadının asla onu bırakmamış olduğu ihtimalini ortaya atıyor.
Wan bu konuda şunları söylüyor: “Biz metafizik dünyanın
büyük birer hayranıyız. Bir filmde astral seyahati kullanmanın harika olacağını
düşündük. Bu, yani geceleri uyurken ruhunuzun fiziksel bedeninizi terk edip
havada süzülerek gezmesi fikri, çok hoş bir konsept. Bir hayaletli ev filmi yapmak
istedik ama aynı zamanda biraz farklı bir şey yapmayı da arzu ettik. Bu yüzden,
ikisini harmanladık.”
Whannell ise şunları ekliyor: “Bir korku filmi için mükemmel
bir fikir. ‘Niye kimse astral seyahati kullanmadı?’ diye sorup durduk. Bu bizi
gerçekten heyecanlandıran bir şeydi -yani, daha önce kullanılmadığını
düşündüğümüz bir fikir ya da konsept olması. Astral seyahati başka hiçbir
filmde görmemiştik.” Wan ve Whannell daha aşina bir diğer konsepti, zamanda
yolculuğu da kullandılar ki, bu, korku türünde ender görülen bir temaydı. Film
Lambert ailesinin peşindeki kötülüğün kökeninde yatan sinsi olayları açığa
çıkarmak için 25 yıl geriye gidiyor ve hem ilk filmin çözümlenmemiş gizemlerini
aydınlatıyor, hem de Öte olarak bilinen karanlık ölüler diyarının içine
giriyor. “İlk film böylesine stilize ve fantastik bir dünya olduğu
için, zamanda yolculuk yaklaşımı ikinci film için gerçekten de biçilmiş
kaftandı” diyor Wan.
Sinemacı ikili “Insidious: Chapter 2/Ruhlar Bölgesi: Bölüm
2”yi bir korku filminden ziyade bir psikolojik gerilim olarak görüyor.
“Insidious/Ruhlar Bölgesi/Ruhlar Bölgesi” hayaletli ev filmi arketipiyle
yoğrulmuşken, Wan’a göre, “Bölüm 2” izleyicilerin en temel çocukluk korkularına
parmak basan kanlı görüntülere ve BYG efektlerine daha az başvuruyor.
“Bunu doğaüstü bir yanı olan ev içi bir gerilim olarak
tanımlayabilirim” diyen Wan, şöyle devam ediyor: “Hayaletler geri geliyor ama
bu film o konuya pek fazla odaklanmıyor. Karakterleri oturtmuş olduğumu
hissediyorum, dolayısıyla bir yandan fazla dolambaca gerek kalmadan onları
işleyebilir bir yandan da insanların sevdiği öğeleri filmde tutmayı
başarabilirim. İlk film çok daha düzdü ki bir ilk film için bu harika bir şey.
Ama devam filminde mitolojiyi derinleştirmek istiyorsunuz. İnsanlara, yarattığınız
dünyanın daha fazlasını göstermeyi arzu ediyorsunuz, ki bizim de ‘Bölüm 2’de
yaptığımız şey buydu.”