Sinemada yeni sezon Eylül’de başlasa da gerçek anlamda açılışın Ekim’de gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Zira Ekim ayı film programının zenginliğini düşünürsek haksız da sayılmayız. Ayın kare asını seçmekte oldukça zorlandım. Pawn Sacrifice, Legend, The Walk, Zvizdan ve Zeki Demirkubuz’un yeni filmi Bulantı gibi kıymetli yapımların bir bir gösterime gireceği bir ay içerisindeyiz ne de olsa.
Mustang
Dünya prömiyerini geçtiğimiz Mayıs ayında 68. Cannes Film Festivali’nde yapan, bu yıl 21.si gerçekleştirilen Saraybosna Film Festivali’nde de En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu ve Seyirci ödüllerini kazanan Deniz Gamze Ergüven imzalı Türk-Fransız-Alman ortak yapımı Mustang, geçen hafta Fransa’nın Oscar aday adayı seçilerek bir kez daha gündem yarattı. Bir Karadeniz kasabasında büyükanneleriyle yaşayan, büyüme çağındaki 5 yetim kız kardeşin maruz kaldıkları toplum baskısına karşı kendi yöntemleriyle direnişlerini ve özgürlük arayışlarını masalsı bir tonla anlattığı söylenen Mustang uzun süre konuşulacak bir yapım. Mustang, 23 Ekim’de ‘Başka Sinema’ salonlarında vizyona girecek.
Regression (Korku Terapisi)
Tesis, Abre los ojos ve The Others filmleriyle yeni kuşağın en yetkin genç yönetmenlerinden biri olduğunu kanıtlayan Alejandro Amenabar, hakim olduğu türün dışına çıktığı Mar Adentro ve Agora’nın ardından altıncı uzun metraj çalışması Regression ile gerilime döndü. Kısa filmografisinde boş filmi bulunmayan Amenabar’ın uzmanlık alanına dönüşüyle beklentiler had safhaya çıktı. Fragmanıyla da dikkat çeken filmde Ethan Hawke ve Emma Watson başrolleri paylaşıyor. Filmin konusu ise şöyle; 90'yıllarda Minnesota'da geçen hikayede bir baba kızına cinsel tacizde bulunmakla suçlanır. Baba ne olup bittiğine dair hiçbir şey hatırlayamasa da suçlamaları kabul eder. Bir psikoloğun yardımıyla hafızasındaki boşlukları doldurmaya çalışan adam parçaları yavaş yavaş birleştirmeye başlar ve olayların içerisinde bir polisin de yer aldığını hatırlar. Yine de olaylar tartışmaya açık değildir ve yerel medya, soru işaretlerinin arkasında satanik bir tarikatın yer alma ihtimalini sorgulamaya başlamıştır.
Black Mass (Kara Düzen)
İlk iki yönetmenlik denemesi Crazy Heart ve Out of Furnace ile başarılı işlere imza atan Scott Cooper’ın biyografik nitelik de taşıyan yeni filmi Black Mass, klasik bir suç draması gibi görünüyor. Amerikan tarihinin en azılı suçlulularından biri olarak kabul edilen Whitey Bulger’a Johnny Depp’in hayat verdiği film, Venedik, Toronto gibi prestijli festivallerde gösterildi ve genel olarak iyi tepkiler aldı. Public Enemies’ten sonra bir kez daha bir gangster karakteriyle karşımıza çıkacak olan Johnny Depp’in performansı da Black Mass’in en çok merak edilen noktalarından biri. Filmde Güney Boston’un azılı suçlularından White Bulger’ın kendisini temize çıkartmak için bir mafya ailesine karşı FBI muhbiri olmayı kabul etmesi ve sonrasında yaşananlar ele alnıyor. Black Mass, 16 Ekim’de vizyonda olacak.
The Martian (Marslı)
Değil Ekim ayının 2015’in en çok merak edilen ve beklenen birkaç filminden biri şüphesiz ki The Martian denilebilir. Ridley Scott’ın bilimkurguya geri döndüğü film Andy Weir’ın çok satan romanından sinemaya uyarlandı. The Martian çeşitli festivallerde gösterildi. Filmin Rotten Tomatoes gibi eleştirmenlerin puan verdiği bir sitede ortalamasının 100 üzerinden 94 olması beklentilerin boşa çıkmayacağının bir göstergesi gibi. Yine de görmeden kesin bir şey söylemek mümkün değil. The Martian 2 Ekim’de vizyonda. Daha detaylı ön incelemem için bakınız