2 Mayıs 2015

Dokuz doğurtan 9 film


Yeni yılın ilk dört ayını geride bıraktık ve Mayıs'la birlikte Blockbuster sezonunu açtık. Bu yaz heyecanla beklediğim birçok dev prodüksiyon olmasına karşın, yeni sezona damgasını vurmasını beklediğim veya gerek yönetmeni gerekse de türü ve kişisel olarak ilgilendiğim bir hikayesi olması gibi sebeplerle sabırsızlıkla beklediğim, deyim yerindeyse dokuz doğurduğum dokuz filmi paylaşmak istedim.

1- Star Wars. The Force Awakens

Star Wars efsanesi sonunda yeni bir üçlemeye kavuşuyor. J.J. Abrams’ın kamera arkasında güven verdiği The Force Awakens, Han Solo, Luke, Leia ve Chewbacca gibi karakterlerin dönüşüyle inanılmaz bir heyecan dalgası yarattı. Şüphesiz ki, yılın en çok konuşulan filmi olacaktır. İlk iki fragman beğenildi, yeni karakterler benimsendi. Yeni hikaye ile ilgili fazla bir şey bilmesek de Abrams’ın dinamik anlatımı ve ilk üçleme tadında bir Star Wars filmi yapma arzusunun olumlu bir sonuç vereceğini şimdiden söyleyebiliriz.

Gösterim tarihi: 18 Aralık 2015

2- The Martian

Ridley Scott bilimkurgu türünde sevenlerini hiç üzmedi. Dolayısıyla The Martian’ın yılın ses getirecek projelerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Hikayesi itibariyle Gravity’i anımsatan film, Andy Weir’in çok satan romanından uyarlandı. Mars’ta mahsur kalan bir adamın kurtuluş mücadelesinin anlatıldığı The Martian, acaba senaryosunun olmadığı yönünde yorumlarla mı, yoksa görselliği dışında bir numarası yok eleştirileriyle mi selamlanacak kestiremedim. Şurası bir gerçek ki bilimkurgu tutkunlarını ihya edecektir. Son olarak ödül sezonunda da adını sıkça duyabileceğimizi belirteyim.

Gösterim tarihi: 27 Kasım 2015

3- Knight of Cups

Terrence Malick’in Berlin Film Festivali’nin açılış filmi olan yedici uzun metrajı Knight of Cups karışık tepkiler aldı. Ancak yeni bir The Tree of Life olabilir mi sorusu, heyecanımızı körüklüyor. Ustanın son filmi To the Wonder sebebiyle de temkinli yaklaşıyoruz. Her ne olursa olsun yeni bir Malick filmi demek, yeni bir deneyim demek. Bir adamın hayatını sorgulamasını, gerçek aşk arayışıyla birlikte ele alan film, yıldız kadrosu ve estetik görüntüleri kadar Malick sinemasının ne yöne gittiğiyle ilgili vereceği cevaplarla da merak konusu oldu.

Gösterim tarihi: 11 Aralık 2015

4- The Hateful Eight

Quentin Tarantino’nun ikinci spagetti western denemesi The Hateful Eight, senaryosunun sızdırılması ve sonrasında yaşananlarla uzun süre gündemi meşgul etti. İlk teaserı paylaşılan filmden, en az Django Unchained’da olduğu kadar grafik şiddet sahnesi ve kan bekliyoruz. Konusunu bilsek de sonuçta bu bir Tarantino filmi ve yönetmenin nasıl sürprizler hazırladığını kestirmek güç. Bu da The Hateful Eight’i en çok merak edilenler listesinde üst sıralara yerleştiriyor.

Gösterim tarihi: belli değil

5- Regression

Tesis, Abre Los Ojos ve The Others ile aklımızı alan gerilim türünün son dönemdeki en başarılı ismi Alejandro Amenabar’ın The Sea Inside ve Agora’nın ardından özüne döndüğü yeni filmi Regression, eğer yönetmeni seviyorsanız sizin için yılın en merak uyandıran işlerinden biridir. Psikolojik unsurların öne çıktı bir suç gerilimi olduğu söylenen filmin hikayesi, 90’lı yılların Minnesota’sında geçiyor. İlk fragman beklentileri artırdı.

Gösterim tarihi: 28 Ağustos 2015

6- Ex Machina

Senarist kimlğiyle tanıdığımız Alex Garland’ın ilk uzun metraj çalışması Ex Machina, bilimkurgu sinemasının son 10 yılda öne çıkan temalarını hikayesine yediren ilginç bir proje olarak önümüzde duruyor. Kabaca kodlama uzmanı Caleb’in bir robot kızın bedeninde bir yapay zeka ile etkileşime girmesinin ele alındığı film, senaryolarıyla da olsa bilimkurgu alanında ortaya koyduğu işlerle bir marka olan Garland sebebiyle merakımızı artırıyor.

Gösterim tarihi: belli değil

7- Love

Irreversible ve Enter the Void’ın cesur ve ayrıksı yönetmeni Gaspar Noe’nin yeni çalışması Love, pornografik bir film olacağa benziyor. Yönetmen her ne kadar, Love’ın erotik bir melodram olacağını söylese de paylaşılan afişler aksini yönde bir izlenim bıraktı. Buradan bakarsak ilginç bir stratejiyle hareket edildiğini görürüz. Ancak Noe’nin önceki işlerini izlediyseniz pornografi konusunda şakası olmadığını biliyorsunuzdur. Filmin nasıl olacağı bir yana, kopartacağı fırtına, alacağı tepkiler ve olası sansür girişimleri de şimdiden merak katsayımızı artırmaya yetmiş durumda.

Gösterim tarihi: belli değil

8- The Revenant

Birdman ile geçtiğimiz yıla damga vuran Alejandro Gonzales Inarritu, hızını kesmeden yeni bir filmle dönüyor. Hikayesi 1997 yapımı The Edge’yi anımsatan The Revenant bir roman uyarlaması. Başrolünde Leonardo Di Caprio’yu gördüğümüz film, doğada geçen bir intikam öyküsü anlatacak. Yine birçok dalda adaylık alacak ve uzun zaman konuşulacak bir Inarritu filmi bizi bekliyor.

Gösterim tarihi: belli değil

9- Mr. Holmes

Efsanevi dedektif Sherlock Holmes’ün emeklilik günlerine odaklanan Mr. Holmes, gösterildiği festivallerde büyük beğeni topladı. Haberi ilk duyduğumuzdan beri büyük merakla beklediğimiz filmde Holmes’ü usta oyuncu Ian McKellen canlandırırken, kamera arkasında Alacakaranlık serisinin son iki bölümünde ortaya koyduğu işle gözümüzden düşen Bill Condon var. Ancak yönetmenin elinde bu kez çok iyi bir hikaye olduğundan yeteneklerini sergileme fırsatı bulduğunu düşünelim. 40’lı yılların sonunda geçen filmde Holmes’ün kendisini 50 yıldır çözülmemiş bir davanın içinde buluvermesiyle gelişen olaylar konu ediliyor. Mr. Holmes, bir ödlü avcısına dönüşür mü bilinmez ama tatmin edici ve diğer uyarlamaların tamamından ayrılan bir Sherlock Holmes izleyeceğimiz kesin.

Gösterim tarihi: belli değil.