İki Bilim-Kurgu filmi; Biri bilinçaltını diğeri eşşiz güzellikte bir gezegeni mekan edinen 2009-2010 yıllarının en çok izlenen, en çok tartışılan filmleri Avatar ve İnception. Şimdi sakin kafayla kısa bir değerlendirmenin ve işin en keyifli kısmı olan karşılaştırmalarını yapmanın vakti geldiğini düşündüm.
Öncelikle iki dev sinemacı var karşımızda; Genel izleyici kitlesinin neyi sevip neyi sevmeyeceğini çok iyi bilen ve ince eleyip sık dokuyan iki yönetmen: James Cameron ve Christopher Nolan. Şöyleki Cameron, Avatar'ı çekebilmek için 12 yıl uzak kaldı sinemadan. (Bu arada çektiği belgeselleri saymıyorum) Haklı gerekçeleri vardı kuşkusuz. (Teknolojik sebepler) Nolan ise hikayesine istediği şekli verene kadar bir 10 yıl bekletti bu projeyi. Kalburüstü filmlerle sürdürdü kariyerini. Büyük heyecana sebep olan Avatar ve İnception'ın kaderinde The Matrix ile karşılaştırılmak varmış. Matrix'teki sanal ortama bağlanma durumu kıyısından köşesinden de olsa bu iki filmde de var. İnception vizyona girdiğinde "The Matrix taklidi" veyahut karşılaştırmalar yüzünden "Matrix'in tırnağı bile olamaz" şeklinde anlamsız yorumlar aldı. Avatar'daki durum ise biraz daha farklıydı. The Matrix'den yönetmenin kendi filmi Aliens'a ve daha bir çok filme benzetildi ve hatta her filmden bir şeyler aşırmakla suçlandı. 1999 yapımı The Matrix teknolojik anlamda çığır açtı ve öncü bir film oldu. 10 yıl sonra gelen Avatar'ın da 3D teknolojisiyle benzer bir etki bırakmaya başladığı aşikar. (3D filmlere her gün bir yenisinin eklendiğini düşünürsek) Gelelim İnception'a; İnception'ın sinemada devrim yapmak gibi bir derdi ve iddiası yok. (İddiası yok kısmı yanlış anlaşılmasın)
Ana Akım sinemanın demirbaşları olduğunu söyleyebileceğimiz Avatar ve İnception gerek gişede gerekse de aldıkları olumlu eleştirilerle (İki filmi de başyapıt olarak karşılayan eleştirmenler olduğunu düşünürsek) gösterime girdikleri yılların en çok konuşulan filmleri oldular. Avatar, görsel olarak 7'den 70'e izleyen herkese unutulmayacak bir deneyim yaşattı. İnception ise bilinçaltına yaptığı yolculukla birbirine benzer aksiyon filmlerinin ard arda vizyona girdiği bir dönemde (2010 yazı) ilaç gibi geldi ve ucu açık finaliyle de epey tartışıldı. Baş döndüren rüya içinde rüya sahnelerini de unutmadan. İki film de başarısını yarattığı dünyanın büyüsüne borçlu. Gerçekliğini sorgulama ihtiyacı duymadan koşulsuzca bağrımıza bastığımız Cennetvari Pandora ve uçsuz bucaksız rüyalar. Bununla birlikte destansı yapısı ve aşk öyküsüyle izleyeni çar çabuk kendisine bağlayan Avatar bir adım öne geçse de nefis kurgusu ve yaratıcılığı sayesinde arayı hemen kapatıyor İnception. İki filmin IMDB puanları başta sorduğumuz sorunun cevabını da verir nitelikte: Avatar 8.1 iken İnception 8.9
Son Söz: Avatar mı İnception mı? sorusuna en iyi cevabı "zaman" verecektir.