John
W. Campbell’ın Who Goes There? adlı hikayesinin bu ikinci uyarlaması, korkunun
efendisi John Carpenter’ın altın dönemine yani 80’li yıllara denk düşüyor.
Şekil değiştirebilen, uzaylı bir yaratığın Antarika’da bir bilimsel araştırma
istasyonuna musallat olmasıyla gelişen hikaye, temel aldığı romana sadık
kalmaktansa onu dönemine daha uygun ve seyirci için de daha cazip hale getiriyor.
Öncülü Alien’la aynı formülü kullanan fakat klostrofobiden ziyade paranoyadan
beslenen bir bilimkurgu filmi The Thing. Karlarla kaplı, uçsuz bucaksız
ve tekinsiz atmosferi, yaratıcı görsel efektleri ve en önemlisi Carpenter
dokunuşuyla bir klasiğe dönüşüyor. Bir bilimkurgu-korku melezi olarak da türünün en iyilerinden olduğunu söyleyebiliriz.
Filmin birbirinden başarılı afişlerine de bir bakalım istedim.