1 Kasım 2016

Doctor Strange Yapım Notları


Çizgi romanlarındaki ilk çıkışını 1963’te yapan Mistik Sanatlar Efendisi Doktor Stephen Strange’in hikayesi olan Doctor Strange, beyazperdedeki ilk yolculuğuna çıkıyor. Bizde 4 Kasım'da seyircisiyle buluşacak olan film, vizyona girdiği yerlerde genel olarak olumlu tepkiler aldı.

Hikaye: Dünyaca ünlü nörocerrah Doctor Stephen Strange, geçirdiği korkunç bir araba kazasından sonra ellerini kullanamamaya başlıyor ve hayatı sonsuza dek değişiyor. Alışılmış tıp onu yarı yolda bırakınca iyileşme ve ümit için alışılmadık bir yere – Kamar-Taj olarak bilinen gizemli bir yerleşim bölgesine bakmak zorunda kalıyor. Çabucak burasının sadece bir iyileşme merkezi değil, aynı zamanda gerçekliğimizi yok etmek üzerine kurulu görülmemiş karanlık güçlere karşı bir savaş cephesi olduğunu öğreniyor. Strange kısa sürede yeni sihirli güçlerle kuşanıyor – ve şöhret ile statü dolu yaşamına geri dönmekle her şeyi geride bırakarak var olan en güçlü sihirbaz olarak dünyayı korumak arasında seçim yapmak zorunda kalıyor.

Yapımcı Kevin Feige, “Marvel Evreninde pek çok filmde gördüğümüz bazı sokak seviyesi anlatımları mevcut. Bunlar da ‘Thor’, ‘Galaksinin Koruyucuları’ ve ‘Yenilmezler’ filmlerinin bizi götürdükleri kozmik seviyeler. Ama Marvel çizgi romanlarının her zaman süper önemli bir doğaüstü yanı da var ve biz henüz ona pek dokunmadık. Ve ‘Doctor Strange’ filmi bu diyara girmemiz için kusursuz bir giriş noktası oldu.”

Filmi yönetmek üzere katılan Scott Derrickson, “Lanet” ve “Şeytan Çarpması” gibi pek çok filmiyle tanınıyor. Derrickson bu filme, seyirciyi Marvel Sinema Evreninin en yeni Süper Kahramanını tanımlayan sihir dünyasına ve alternatif boyutlara taşıyacak doğaüstü ve paranormal görüşü katıyor. 

Yapımcı Kevin Feige, “Scott Derrickson’ın muazzam bir başarı listesi var ve eğer en eski günlerden en yakın filmlerine kadar yaptığı işlere bakarsanız sürekli janrlarla oynadığını; sürekli janr yıktığını görebilirsiniz.” şeklinde yorumluyor ve sözlerine şöyle devam ediyor; “Bazen dosdoğru içine dalıyor, bazen biraz çeviriyor. Biz de Marvel’de tam olarak bunu yapmayı seviyoruz. Yaptığımız birkaç harika toplantıda bizi Doctor Strange yolculuğuna çıkartacak adamın bu adam olduğunu anlamıştık.”

Derrickson için “Doctor Strange” filmine yönetmenlik yapma fırsatı sadece hayalinin gerçekleşmesini sağlamamış, aynı zamanda çok da iyi uymuş. Derrickson, “Doctor Strange her zaman en sevdiğim çizgi roman karakteri olmuştur. Sadece Marvel Evreninde değil, bütün çizgi romanlar içinde. Bu çizgi romana yakınlık hissetmemin sebebi mistisizm düşüncesini ve tamamen gizemli bir evren kavramını çok ciddiye alıyor olmam. Etrafımızın bilim araçlarıyla ölçebildiğimizden fazla şeyle çevrili olduğuna inanıyorum ben. ” diyor.

Derrickson, bu filmin görsel olarak canlandırılmasına yaklaşımı, alternatif boyut bilimini ciddiye almak ve boyut teorisinin son derece inanılır ve mantıklı olabileceğine fikrine saygı göstermek ve bunu Marvel Sinema Evreninin şu ana kadar yarattığı zemine giden bir yol olarak kullanmak oldu. 

Ama bu “Doctor Strange”deki tüm sihrin bilimsel olduğun anlamına gelmiyor. Derrickson bunu şöyle açıklıyor; “’Doctor Strange’ filminde sihir sadece sihir. Ve bu sihri ‘sihir’ yapan şey de bilimsel anlayışın ötesine geçiyor olması. Mistisizmi ‘Mistisizm’ yapan şey bizim bilimsel, olgusal ve kanıtlanabilir saydığımız kategorilerimizin ve bilgimizle anlama becerimizin ötesine geçmesi. Ben mistisizm fikrini gerçekliğin yokluğu olarak değil, algıladığımızdan daha fazla gerçekliğin var oluşuna bağlıyorum.”

Yönetmene göre Doctor Stephen Strange’in kavraması gereken bilimle sihir arasındaki bölünme onu ilginç bir karakter yapıyor ve; “Şüpheci ve materyalist biri olan, sihir ve mistisizme karşı son derece karşıt düşünen Stephen Strange, zihnini bu dünyada düşündüğümüzden fazlası olabileceğine açmak zorunda kalıyor. Dünya görüşünün tamamen genişlediği bu karakterin yolculuğuna hayran kaldım. Gerçek dünyada insanların zihinlerini açmaya cesaret ettiklerini ve dünyanın düşündüklerinden daha fazlasına sahip olabileceğini gördükleri zaman da onlara hayranlık duyuyorum ve Stephen Strange’in yolculuğu da bu.” diyor. 

Marvel Stüdyolarının “Doctor Strange” filmi dünya çapında pek çok mekanda çekildi, buralara Londra, New York, Hong Kong ve Katmandu, Nepal dahil. Bu da filmi gerçekliğe bağlamaya ve karakterlerin gerçekten var olabilecekleri inancını arttırmaya yardımcı olan 21 pratik setin yapımını kapsıyor.

Bir gerçeklikten diğerine, iki, üç, dört boyutlu dünyalara ve ötesine geçişler sırasında hikayenin yön bulması için filmin tasarımına özgün renk, ışık, yansıma ve grafikler kullanılmış. Wood, “Bu tarz hayalimsi dünyaların hepsine ışıltı yaratan renkler, ışıklar ve yansımalar koymayı denedik. Yarattığımız alanların hepsi oldukça grafik oldu. Bu film çizgi romandan uyarlandığı için sürekli güçlü ve grafik, fazla renkli değil ama zengin olan bir hayal gücü için çaba gösterdik ki bu da hiç kesilmeden Doctor Strange’in ziyaret ettiği gizemli yerlerde devam ediyor. Bu çok ilginç bir film çünkü gerçek bir sette bir kapıyı açtığınız zaman tam olarak neyin içine gireceğinizi asla bilmiyorsunuz.” diyor.

Seyirci Doctor Strange'i izlerken ne beklemeli? 

Benedict Cumberbatch şöyle cevaplıyor, “Bu filmde çok fazla gerçek dünya canlı aksiyon bulunuyor. Çokça drama ve komedi var. Ama aynı zamanda Marvel’in her bir filmde giderek daha da iyi olduğu olağanüstü fantastik bir macera ve çılgınlık var. Bu sahnelerdeki ortamların önemi, içerik ve aksiyon daha da zengin. Bu harika bir sinema deneyimi olacak.”

Rachel McAdams ekliyor, “Burada paralel evrenler, zaman yolculuğu, yıkım ve tekrar yapım var. Kendimizle ilgili kabul edebileceklerimiz ve sınırlarımızı ne kadar zorlayabileceğimiz konusunda beyinde yepyeni bir bölümün kilitlerini açıyor. Bence bu çok heyecan verici.”

Yönetmense kusursuz bir şekilde özetliyor. "Doctor Strange’in garip, tutkulu, çılgın ve uç noktalarda bir aksiyon filmi olmasını bekleyebilirsiniz. Bu film daha önce hiç görmediğiniz şeylerle dolu. Her bir set parçası, geçmişte hiç görmediğimiz şekillerde ve seyirciye taze görsel, eğlence ve adrenalin dolu sahneler sunmak üzere kullanılmaya çalışıldı.”