26 Şubat 2015

Jarhead


Çoğunlukla ilk filmi American Beauty ile tanınan Sam Mendes, hangi türe el atsa olayın dramatik boyutunu öne çıkaran yetkin bir sinemacı. Mendes'in tür denemesine giriştiği üçüncü uzun metraj çalışması Jarhead, Anthony Swofford adlı bir askerin anılarından oluşturduğu romanından uyarlanan bir savaş filmi. Kadroda; Jake Gyllenhaal, Jamie Foxx, Peter Sarsgaard ve Chris Cooper gibi önemli isimler yer alıyor. Filmde petrol kuyularını korumak amacıyla Suudi Arabistan çöllerine gönderilen bir grup askerin (özellikle keskin nişancı Swoff'un) yaşadığı psikolojik çöküş işleniyor.

2000'li yıllarda Hollywood, 11 Eylül ve Irak Savaşı sonrasında Orta Doğu'ya yöneldi. Her ne kadar Jarhead, Körfez Savaşı'nı konu edinse de son yıllardaki konjonktürün etkisi çok bariz. Sam Mendes'in bir savaş filmi klasiği yaratma düşüncesiyle yola çıktığını düşünmüyorum. Ancak seçtiği hikayenin buna müsait olmadığı çok açık. Mendes, ortaya karakter merkezli, durağan ve savaşı yüceltmeyen bir film çıkarırken Jarhead'in atası olarak Stanley Kubrick'in başyapıtlarından Full Metal Jacket'ı belirlemiş. Filmin 15 dakikalık ilk bölümü acemi askerlerin eğitim aşamalarını görselleştiriyor. Daha ilk karede karşılaştığımız; küfürler yağdıran, sert komutan tiplemesi bunun en açık göstergesi. Benzerlikler bununla sınırlı değil; iki filmde de eğitim kısmının ardından operasyon safhasına geçiliyor ve öldürme eylemi sorgulanıyor.

Eğitim sürecinde gerek izletilen savaş filmleriyle gerekse de verilen ağır eğitimle savaşa hazırlanan askerler; gün gelip savaş ortamına sevk edildiklerinde, çölde uzun bir bekleyişle karşılaşınca psikolojik dengeleri bozuluyor. Deyim yerindeyse savaşmak için can atıyorlar ama beklenen savaş onlara uğramıyor. Mendes, filmini Swoff adlı bir askerin bakış açısından anlatıyor. Sık sık ana karakterimizin iç sesini duyuyoruz. Orada yaşadıklarını anlamlandırmaya çalışan sıradan bir Amerikan genci ekseninde savaşın birey üzerinde bıraktığı tahribatın altı çiziliyor. Bir savaş sahnesinin olmaması filmi karakter draması hüviyetine taşıyor ve tür içerisinde farklı bir konuma yerleştiriyor. Çölde geçen bölümlerde üst düzey bir görsellik yakalanırken son yarım saatte petrol kuyularının yanmasıyla eşsiz kareler yansıyor perdeye. Görüntü ve sanat yönetimi, oyunculukları ve savaşmaya-öldürmeye koşullanan bireylerin psikolojisini kusursuz bir biçimde perdeye taşıyan bir savaş draması denilebilir Jarhead için.

Son söz: Sam Mendes, beklentileri boşa çıkarmıyor. 7.5\10